Tarihin ve sömürü düzeninin bu anına tanıklık eden, tanıklıkla da yetinmeyip bu düzenin yıkılması için şarkılarını bileyen 16 devrimci müzik grubunun ortak üretimi “Elleri Var Özgürlüğün” albümünü sizlerle paylaşıyoruz. Bu albüm vesilesiyle “yeraltından yeryüzüne” yaşamı yaratan elleri, alın terinin mücadelesini, sınıfımızın kavgasını ve bayramımız 1 Mayıs’ı selamlıyoruz.
Solmuzik başlığıyla bir araya gelmiş ve geçtiğimiz Eylül’de “Kavga” albümünü yayımlamıştık. Her devrimci müzik grubu kendi özgünlüğünde yeni bir beste ile katılmıştı albüme. Aradan daha 1 yıl bile geçmeden yoğun bir çalışma ile ortaya koyduğumuz “Elleri Var Özgürlüğün” de yine farklı dil ve müzikal üslûplardaki üretimlerden oluşan bir albüm oldu. Bu albümler vesilesiyle devrimci müzik grupları arasında güçlü bir bağ ve dayanışma zemini inşa etmeyi başardık. Günümüzün devrim mücadelesinin şarkılarını üretmenin peşinde bir birliktelik oldu bizimkisi: Şan olsun, çok yaşasın!
Bu albümle mücadelemize, gözlerini sınıfsız-sömürüsüz bir dünyanın ufkuna dikmiş 16 yeni şarkı armağan ediyoruz.
Grup İsyan Ateşi, ‘‘geçmişten bugüne uzanan” destanımızın içinde ‘‘Kavgaya Çağrı’’ yapıyor. Muteriz, Köroğlu’nun dilinden mücadelemize “bir olma” köprüsü kuruyor: “Pazubent takmalı kola”. Geniş Merdiven Orkestra “kökü sağ kalanlar” için ‘‘Sevdaya düşmek varken kavgada yitmek nesi’’ diyerek yeni bir ‘‘Tohum’’ bırakıyor bu albüme.
Grup Vardiya, ‘‘Emek Cemresi’’ şarkısında, kara kış düzenine çarkların sesini ve umudu çağırırken Grup Yeldeğirmeni ‘‘Yaşanacak Dünya’’da ‘‘tarihe yazılmış kardeşliği kutluyor’’. Gölgedekiler’in ‘‘Günebakanlar”ında boy verirken şafağın sahipleri, Umuda Haykırış dünyayı elinde tutan bu kudretli gücün adını çağırıyor: ‘‘Proletarya’’.
Sokak Orkestrası’nın ‘‘Zincirsiz Blues’’undaki ‘‘Kime çalıştım lan ben!” retoriği ile Sol Anahtarı’nın ‘‘Kasiyerin Şarkısı’’ndaki epik anlatılar yüzleştiriyor bizi zincirlerle tutturulan gerçeklikle. Praksis, bütün mümkünlerin yokluğunda kapitalist düzenin yaşam muhtevalarına fısıldıyor: ‘‘Bu düzenin bize vereceği hiçbir şey yok”.
Hevra, ‘‘Rabin’’ ile ‘‘Ey gundi û karkerên Kurdistan’’ diye seslenerek ekmeğimiz ve özgürlüğümüz için 1 Mayıs’a çağırırken Bajar, ‘‘Heq Heq’’te emeğin tarafındakilerin duygularından taşan hâlin altını çiziyor: ‘‘Sebra me nema’’. Grup Munzur’un ‘‘Düşle’’sindeki “Dokunduğunda çalışır çarkı dönmeye’’ dediği emek, Vodvil’in olan biteni ‘‘Fakat’’ ile bölüp ‘‘İzledikçe zor, yürüdükçe yol’’ diyerek açtığı zemin ile birleşiyor.
JinMa’nın kadın savaşçıların sesini taşıyor, “1’ê Gulanê’’ şarkısında geçen ‘‘Dengê jinên têkoşer li Kurdistanê’’ ile Sarya Müzik Topluluğu’nun ‘‘Jina Azad’’ı 1 Mayıs’ın kürsüsünde birleşiyor, hem kılıç hem de kalkan oluyor: “Him şûre him jî mirtal e’’.
Albüm başta web sitemiz solmuzik.com olmak üzere tüm dinleme platformlarında yayında. Nice 1 Mayıslara, albümlere, devrimlere…
Yaşasın 1 Mayıs!